22 Ocak 2008 Salı

Alışkanlıklarımız




1990’lı yıllarda bir bilgisayara sahip olmak için gösterilen çaba, bugün bilgisayar ve bilgi teknolojilerinden daha fazla yararlanmak için gösterilmektedir. Her köşede bir internet salonu açılmaktadır. Okullarımızın Bilişim Teknoloji sınıfları kurulmaktadır. Her eve Internet bağlı bir bilgisayar girmektedir. Fakat genel olarak çocuklar olsun yetişkinler olsun teknolojiyi tam anlamıyla doğru bir şekilde kullanamamaktadır.

Önceleri Internet bilgi alış verişi yapmak, E-mail göndermek, almak ve hiç gidip göremeyeceğiniz yerleri görmek, hiç tanışamayacağınız kişilerle tanışmak için bir fırsattı sizin için. Şimdi ise İnternet’te aralıksız 3 saat geçirmeyi normal bir davranış olarak kabul eden, kişileri tanırken cinsiyetine, yaşına gerek duymadan sadece takma adı (Nick Name) ile yetinen, adres sorduklarında E-posta adresi aklına gelen, MSN’ de ki gülücükleri gerçek hayatta mana bulduran, aynı forumda onlarca kullanıcı adı ile sadece kendini kandıran kısacası Sanal ile Gerçek yaşamı karıştırır olmadık mı sizce? Evet, bu anlamda; önemli olan bilgi teknolojilerinden yararlanmayı bilmek değil mi o zaman?


Bizler (bilgisayar öğretmenleri olarak) bilişim teknolojilerinden en iyi şekilde yararlanmanızı sağlamak için çalışmaktayız. Yeni teknolojileri ve uygulamaları kapsayan derslerimiz, yaptığımız danışmanlıklar hep bu yöndedir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın bu sonsuz kaynağı bilinçli bir şekilde kullanmalarını sağlamalıyız. Yoğun insan-bilgisayar ilişkisi başlangıçta "takıntı" diye anılırken, son yıllarda birçok psikolog, tedavi edilmesi gerekenler listesine “bilgisayar bağımlılığı”nın da konması gerektiğini düşünmektedirler. Özellikle internet kullanımının yarattığı bağımlılığın sonuçlarının, en az alkol ya da ilaç bağımlılığı kadar sorun yaşattığı düşünülmektedir.
Dikkat etmeliyiz, alışkanlıklarımız ve davranışlarımız arasında ince bir perde vardır. Alışkınlarımız her an davranışlarımıza dönüşebilir. Alışkınlarımız ve davranışlarımız ile ilgili sözü iyisi mi biz Mahatma Gandi‘ye bırakarak yazımıza son verelim:

Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür;
Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür;
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür;
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür;
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür…

Hilmi BİLİCİ
Bilgisayar öğretmeni

Hiç yorum yok: